serseri_chocuq
  ESKİ SEVGİLİDEN ARKADAS OLURMU ?
 
"Arkadaş kalalım..." sözü, her ayrılık konuşmasının bir numaralı süsüdür. Üstelik insanlar bunu yetişkin olmakla, olgun olmakla da özdeşleştirir oldu. Bana sorarsanız kazın ayağı öyle değil. Eski sevgilinizi hayatınızdan çıkarmadan normal bir yaşam sürdüremezsiniz. İki dakika delikanlı olmak lazım hayatta.

Her ne kadar herkesin, özellikle de "ayrılalım" diyenlerin ortak dileği olsa da, ayrılıklar genellikle pek eğlenceli şeyler değildir ve çoğu zaman kanlı geçer. Köprüler atılır, cephanelikler uçurulur, eşyalar kolilere doldurulur, mektuplar kuryeyle geri yollanır v.s. Elimizde genellikle bir kalp kıran, bir de kalbi kırılan vardır. Kalp kıran taraf, uzun zamandır ağzından çıkarmaya çalıştığı bakladan kurtulmanın sevinciyle alemlere tsunami (dev dalgalar) gibi akarken, kalbi kırılan ise haftalar, aylar boyunca acılara boğulur, arkadaşlarının beynini ütüler, ailesiyle yaşıyorsa aile fertlerinin sinir sistemlerini zedeler. Birlikte bir sürü güzel şey paylaştığınız biriyle ayrılmak çok zor iştir nitekim.

Bu arada ayrılık konuşmalarının hemen hemen tamamında "hayatından çıkmak istemiyorum", "arkadaş kalabilir miyiz", "sen mükemmel bir insansın, seni kaybetmek istemem" gibi dünya populasyonunun hemen hemen tamamı tarafından kullanılmaktan aşınmış laflar sarf edilir. Bunlar bazen karşındaki kendini iyi hissetsin diye başvurulan titrek iyi niyet sözleri, bazen son derece içten gelen birer dilek, bazen de terk edilen kişinin sağladığı her türlü avantajdan bir şekilde faydalanmaya devam etmek için sapılmış yan yollardır. Ama gerçekte insan eski sevgilisiyle arkadaş kalamaz. Tabii ki istisnalar vardır ama bunlar adı üzerinde birer istisnadır ve herkesin bildiği gibi istisnalar kaideleri bozmaz...



O SIZI HİÇ GEÇMEZ Kİ!

Dediğim gibi, "terk eden" kişi, daha önce de bahsettiğim gibi "sen bana fazlasın, seni hak etmiyorum ama hayatımdan çıkma, ne olur arkadaş kalalım gibisinden" şeyler söyler. Bu sayede sanki her "terk eden" bir bulunmaz Hint kumaşıdır da, terk ettiği sevgilinin hayatında kalmasına izin vererek sevap işlemektedir. O kadar da kötü değillerdir, hatta oldukça hoş insanlardır filan. Böylece artık hayatlarına gönül rahatlığı içinde devam edebilirler. Hem arada eski sevgiliyle içilen bir kahvenin tadına doyulmaz, hem belki içilen sadece kahve de olmaz. Ama gidenin, giderken koparttığı yerlerin yarası sızlamaya devam eder. Enkaz halinde bırakıp giden "terk eden"in ettiği iki telefonla, bir e-mail o kadar da nefis şeyler değildir.


ONLARA AÇILAMAZSINIZ.

Arkadaşlarınıza sırlarınızı anlatabilmeli, yaşadıklarınızı söyleyebilmeli, sıkıntılarınızı paylaşabilmelisiniz değil mi? Peki eski sevgilinize, geçen gece nasıl bir hatunla birlikte seviştiğinizi anlatabilir misiniz? Ya da önceki akşam sinemada gördüğünüz herifi ne kadar arzuladığınızı. Bunu yapsanız bile muhabbet olsun diye değil büyük ihtimalle canını acıtmak için yaparsınız. O zaman da bu iş arkadaşlıktan çıkar ve sidik yarışına döner.

Arkadaş kaldığınız eski sevgilinize anlatabileceğiniz şeyler tabii ki vardır ama, yeni biriyle karşılaşma durumu her zaman biraz kıllı haller yaratır. Bir de işin içinde karizmayı kollamak ve korumak var tabii. Geçen gece nasıl da ekildiğinizi ya da terk edildiğinizde içinizin nasıl da acıdığını anlatabilecek misiniz bakalım? Ben sizin yerinize cevap vereyim. "Hayır!"

Bu arkadaş kalma işi daha çok sevgilinizin bir şekilde yanınızda olmasını ve hayat sarpa sardığında sizi rahatlatabilecek bir güvenlik telefonunun cebinizde durduğundan emin olmanızı sağlayan bir şeydir aslında. Arada sırada arayıp nasıl olduğunu sorar ve nasıl olduğunuzu söylersiniz. Ama anlattığınız ve dinlediğiniz haller genellikle gerçek haller olmaz. Bu da bir arkadaşlığı, özellikle de sevgili olmuş biriyle paylaşılması gereken kadar yakın bir arkadaşlığı taşımayı iyice zorlaştırır.



BU NASIL ARKADAŞLIK

Ayrılıklar genellikle tek kişinin başının altından çıktığından, taraflardan biri terk edene gizli gizli kıl olur. Eski sevgili çok yakın arkadaşmış gibi davranıyor olsa da, genelde gerçekte o kadar da yakın arkadaşınız değildir ve olası herhangi bir yeni ilişkinizin sabotaja uğrama ihtimali çok yüksektir. Üstelik bu sadece benim bildiğim bir şey olmadığından herkes yeni sevgilisini eski sevgilisiyle görüştürmekten kaçar. E, bu nasıl arkadaşlık oluyor o zaman? Dahası, insan eski sevgilisini her zaman kıskanır. Birinden ayrılırken arkadaş kalmayı, hep birlikte olmayı, hayatlardan çıkmamayı filan konuşurken, sizden daha iyi görünen, daha akıllı, daha başarılı, daha zengin biriyle mutluluğun ufuklarına yelken açması durumunda midenizde oluşacak krampları düşünerek konuşun.



TUTKU ASLA BİTMEZ

Bana inanın. Çok yakından gözlemlediğim bir iki ilişkide olduğu gibi sevgililer düzenli olarak 15 dakikada bir kavga ediyor olsalar da tutku ya da aradaki cinsel çekim oldukça başarılı bir zamk olarak çalışıyor olabilir. Sevgililer ellerini birbirinin gırtlağından çektikleri anda sevişmeye başlıyor, birbirlerine küfretmeyi kestikleri anda aşk sözcükleri fısıldıyor olabilir. Eğer ayrılık sebebi artık birbirinizden hoşlanmamanız değilse, daha çok akli dengenizi ve hatta fiziksel sağlığınızı korumak için başka yol kalmadığından ayrıldıysanız, bir araya geldiğiniz her an, birbirinizin üzerine atlama ihtimaliniz yüksektir. İşte bu noktada da işler kötü kokulu maddelere sarar ki birbirinizden ayrılamadığınız gibi, şiddetle acı ve sıkıntı vermeye de devam edersiniz. Ve yaşadığınız her “son defa” seksi sizi başladığınız yere geri döndürür.



YENİ UFUKLAR

Yeni ufuklara yelken açmak zor iştir. Özellikle de eski hayatınız hala cep telefonunuzun hızlı arama listesinin iki numaralı tuşunda kayıtlıysa. Terk eden için daha kolay gibi görünse de, bir ayrılığın etkilerinden kurtulmak zor iştir. Sosyal ve duygusal anlamda burnunuzun üzerine her dikildiğinizde eski sevgilinizi ve alışkanlığın hissettirdiği huzuru ararsınız. Belki de insanlar bu yüzden durmadan geri döner ve her döndüklerinde de hayatlarını iyice düğüm ederler.

Eski sevgilinizin hayatınızın bir yerlerinde durmasına izin verirseniz hayatınıza devam etmeyi daha zor bir hale getirirsiniz. Yeni tanıştığınız insanlarla yaşadığınız her düş kırıklığı, açtığınız yeni sayfalarda sizi rahatsız eden her detay, nasıl olsa kaçacak yeriniz olduğu için kısırdöngüye girmenize sebep olabilir. İleri bakamazsınız çünkü arkanızda hayaletler vardır.

Bu arada eski sevgiliyle ilgili iyi şeyleri hatırlamak, yaşadığınız ve değer verdiğiniz bir ilişkiyle ilgili güzel detaylar saklamak iyi bir şeydir. Eski sevgiliyi hayatınızda tutmak hatırlanacak güzel şeylere ciddi bir katkı yapmayacağı gibi, zaten bitmiş bir ilişkiyi iyice balçığa saplamaktan başka işe yaramaz.

Bir ütopyanın parçaları olsaydık, eski sevgililer arkadaş kalabilir ve birlikte oldukları süre içinde çok yakınlaştıkları için çok iyi arkadaş da olabilirlerdi. Ama kıskançlık, acı, tutku filan gibi duyguların var olduğu ve insan doğasının yapmaktan çok yıkmaya yatkın olduğu düşünülecek olursa bunun pek mümkün olmadığı da anlaşılır diye düşünüyorum. Bu yüzden eğer ilişkiniz başlamadan önce çok iyi arkadaş değildiyseniz, tamamen anlaşarak ve birbirinizi kırmadan ayrılmadıysanız, başka insanlarla görüşmenizin ikiniz açısından da hiçbir sakıncası yoksa ve birlikte geçirdiğiniz ve geçireceğiniz zamanın tamamında birbirinize karşı dürüst olmayı başardınız ve başaracaksanız arkadaş kalın bakalım. Yazının başında dedim ya, istisnalar kaideleri bozmaz. Aksi halde arkadaşlığı unutup ileri bakın. Gidenin giderken kopardığı yer hep acır. İlk krizde de yara tekrar kanamaya başlar. Kanama dediğin de adamı dünya şampiyonluğundan eder. Aman diyeyim...
 
  TOPLAM 15 ziyaretçiBURADAYDI  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol